Fırsatçılar Konut Piyasasında Mağduriyet Yarattı
Trabzon İnşaatçılar ve Emlakçılar Odası Başkanı Ayhan Taflan, geçtiğimiz günlerde Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in dar gelirli vatandaşlara yönelik konut müjdeleri sonrası yaşananlara dikkat çekti. Gerçekten de, bu müjdelerle birlikte ev almak isteyenlerin sayısında bir artış gözlemlendi. Ancak, hemen ardından bazı fırsatçıların harekete geçerek emlak fiyatlarını yükseltmeye çalışması, durumu daha da karmaşık hale getirdi.
Etik Olmayan Yaklaşımlar
Taflan, bu tür fırsatçıların davranışlarının kesinlikle etik olmadığını vurguladı. “Ne vicdana ne de insanlığa sığar,” diyor. Bu durum, konut almak isteyen birçok insanın mağdur olmasına neden oluyor. Emlak portallarında sık sık fiyat güncellemeleri yapılması, bu art niyetli kişilerin ne kadar ciddi bir şekilde fiyatları manipüle etmeye çalıştığını gösteriyor.
İster inanın ister inanmayın, bazı mülk sahipleri fiyatları artırmak için her türlü yolu deniyor. Bunu duyduğunuzda ne hissediyorsunuz? Gerçekten de, bu durumun altında yatan nedenleri sorgulamak gerekiyor. Yani, bu fırsatçılığın ne kadar dayanaksız olduğunu anlamak için biraz düşünmek lazım.
Devletin Rolü ve Önlemler
Taflan, Ticaret Bakanlığı’nın bu durumu yakından takip ettiğini ve emlak ilanlarında fahiş artış yapanlara 100 bin TL ceza uyguladığını belirtiyor. “Bu ceza sadece emlak şirketlerine değil, art niyetli mülk sahiplerine de uygulanmalı,” diyor. Gerçekten de, bakanlığın bu tür uygulamaları, piyasanın sağlıklı bir şekilde işlemesi adına büyük önem taşıyor.
Özellikle, düşük faizli kredi müjdelerinin ardından konut almak isteyenlerin daha dikkatli olması gerektiğini vurgulayan Taflan, “İyi bir fiyat araştırması yapmadan ev almayın,” diyor. Bu, aslında hepimiz için geçerli bir kural. Peki, siz bu konuda ne düşünüyorsunuz? Fırsatçıların bu tür davranışları, ev almak isteyenler için ne kadar büyük bir engel oluşturuyor?
Sonuç Olarak
Böyle bir ortamda, konut alım sürecinin ne kadar zorlu olduğunu hepimiz biliyoruz. Fırsatçılıkla mücadele etmek, yalnızca devletin değil, hepimizin sorumluluğunda. Yani, bu durumu değiştirmek için hepimizin üzerine düşen görevler var. Bunu düşündüğümde, aslında birlikte daha güçlü olabileceğimizi hissediyorum. Unutmayalım, konut almak isteyenlerin de birer insan olduğunu ve onların haklarını korumamız gerektiğini.