Deniz ve Okyanus Kirliliğine Karşı Alınabilecek Önlemler

Deniz ve Okyanus Kirliliğine Karşı Alınabilecek Önlemler

Deniz ve okyanus kirliliği, insan faaliyetlerinin deniz ekosistemleri üzerindeki olumsuz etkilerini ifade eder. Bu blog yazısında, deniz ve okyanus kirliliği ile ilgili temel bilgiler verilmekte, şaşırtıcı istatistiklerle sorunun boyutu vurgulanmaktadır. Deniz kirliliğinin ekosistem üzerindeki etkileri, plastik atık sorunu ve bireysel adımlarla kirliliğin nasıl azaltılacağına dair öneriler sunulmaktadır. Ayrıca, hükümet incelemeleri ve yasal düzenlemeler, kirliliği azaltma teknolojileri ile yenilikçi çözümler de ele alınmaktadır. Bu yazı, deniz ve okyanus kirliliği ile mücadele etmek için atılacak adımlarla ilgili farkındalık yaratmayı hedeflemektedir.

Deniz ve Okyanus Kirliliği Nedir? Temel Bilgiler

Deniz ve okyanus kirliliği, insan faaliyetlerinin deniz ve okyanus ekosistemleri üzerindeki olumsuz etkilerini ifade eder. Bu kirlilik, hem doğal dengeyi bozmakta hem de deniz yaşamını tehdit etmektedir. Özellikle sanayi, tarım ve şehirleşme gibi faktörler, su kaynaklarının kirlenmesine neden olmaktadır. Kirlilik, deniz canlılarının yaşam alanlarının azalmasına ve türlerin yok olmasına yol açmaktadır.

Okyanuslar ve denizler, dünya üzerindeki su kaynaklarının %70’inden fazlasını oluşturmaktadır ve bu durumda kirliliğin etkileri, ekosistem ve insan sağlığı açısından oldukça önemlidir. Bu nedenle, deniz ve okyanus kirliliğini önlemek için çeşitli tedbirlerin alınması gerekmektedir. Bu tedbirler, uluslararası işbirliği ve toplumsal farkındalık ile desteklenmelidir.

    Deniz ve Okyanus Kirliliğinin Nedenleri

  • Sanayi atıkları
  • Tarım ilaçları ve gübreler
  • Plastik atıkların varlığı
  • Deniz taşımacılığı
  • İklim değişikliği
  • Şehirsel atık yönetimi sorunları

Deniz ve okyanus kirliliğiyle mücadelede, hem bireysel hem de toplumsal düzeyde atılması gereken adımlar bulunmaktadır. Bireylerin alışkanlıklarını değiştirmesi, geri dönüşüm uygulamalarını benimsemesi ve su kaynaklarını daha etkin kullanması büyük önem taşımaktadır. Ayrıca, hükümetler de çevre yasalarını güçlendirerek ve çevre dostu teknolojileri teşvik ederek bu mücadelede etkin rol oynamalıdır.

Okyanus Kirliliği Üzerine Şaşırtıcı İstatistikler

Okyanus kirliliği, günümüzde dünya genelinde büyük bir çevre sorunu haline gelmiştir. Özellikle deniz ve okyanusların kirlenmesi, marine ekosistemleri ve deniz yaşamını tehdit etmektedir. Deniz ve okyanuslar, insanlık için hem yaşam alanı hem de ekonomik açıdan büyük öneme sahip olduğu için bu kirlenmenin önlenmesi adına çeşitli önlemler alınması gerekmektedir. Bu yazıda, okyanus kirliliği ile ilgili dikkat çekici istatistikleri paylaşarak bu sorunun ciddiyetini bir kez daha gözler önüne seriyoruz.

Okyanus Kirliliği Üzerine Dikkat Çeken Veriler:

  1. Her yıl yaklaşık 8 milyon ton plastik atık denizlere atılmaktadır.
  2. Okyanuslarda bulunan mikroplastiklerin %80’i karasal kaynaklardan gelmektedir.
  3. Denizlerdeki atıkların %70’ini plastik ürünler oluşturmaktadır.
  4. Yüzyılın sonuna kadar okyanuslardaki plastik miktarının 3 katına çıkacağı öngörülmektedir.
  5. Okyanuslarda her yıl 1 milyon deniz kuşu ve 100,000 deniz memelisi plastiğe bağlı nedenlerden dolayı yaşamını yitirmektedir.
  6. Dünyada bulunan 5 büyük okyanus çöp adasına sahiptir ve bu adaların büyüklükleri ülkelerle kıyaslanmaktadır.
  7. Plastik atığın neden olduğu ekonomik kayıpların dünya genelinde yılda 13 milyar doları bulduğu tahmin edilmektedir.

Bunlar, okyanus kirliliği ile ilgili sadece birkaç çarpıcı istatistik. Bu durumun ciddiyeti, deniz ve okyanusların temizlenmesi ve korunması adına alınacak önlemleri acil hale getirmektedir. Deniz ve okyanus kirliliği ile başa çıkmak için bireylerden kurumlara kadar herkesin sorumluluk alması önemlidir. Bu kapsamda, kamuoyunu bilinçlendirmek ve eğitim çalışmaları yapmak, bu sorunun çözümüne katkı sağlayabilir.

Okyanus kirliliğini azaltmak için etkili yöntemlerin geliştirilmesi ve uygulanması da kritik bir öneme sahiptir. Bu noktada, hem devletlerin hem de özel sektördeki şirketlerin iş birliği yapması gerekmektedir. Sürdürülebilir bir gelecek için alınacak önlemler, yalnızca çevreyi korumakla kalmayacak, aynı zamanda ekonomik kayıpların önüne geçerek deniz kaynaklarının daha verimli kullanılmasına yönelik katkı sağlayacaktır.

Deniz ve Okyanus Kirliliği ile Mücadelede Yöntemler

Deniz ve okyanus kirliliği, günümüzde çevresel sorunların başında gelmektedir. Bu durum, su canlılarının yaşam alanlarını tehdit etmekte ve ekosistem dengelerini bozmaktadır. Kirlilikle mücadelede birçok yöntem uygulanmakta, bu da denizlerin ve okyanusların geleceği için umut vermektedir. Her bireyin ve kuruluşun bu konuda alacağı önlemler hayati önem taşıyor.

Deniz ve okyanus kirliliği ile etkili bir şekilde mücadele etmek için çeşitli stratejilerin benimsenmesi gerekmektedir. Bu stratejiler, çevre dostu projelerin geliştirilmesinin yanı sıra, bireylerin ve toplumların bilinçlendirilmesini de kapsamaktadır. Bu şekilde, hem hükümetlerin hem de özel sektörün işbirliği yapması büyük bir önem taşımaktadır.

Aşağıda, okyanus kirliliği ile mücadelede kullanılabilecek yöntemlerden bazıları sıralanmıştır:

  • Atık yönetim sistemlerinin iyileştirilmesi
  • Plastik kullanımının azaltılması
  • Deniz temizleme projelerinin desteklenmesi
  • Farkındalık kampanyalarının düzenlenmesi
  • Geri dönüşüm oranlarının artırılması
  • Uluslararası işbirliklerinin güçlendirilmesi
  • Yasal düzenlemelerin yürürlüğe girmesi

Bu yöntemler, ciddi anlamda etkili olabilir ve okyanuslarımızı koruma yolunda önemli katkılar sağlar. Özellikle deniz kirliliğiyle mücadele eden projelerin desteklenmesi, çevresel farkındalığın artırılması açısından oldukça değerlidir.

Deniz Temizleme Projeleri

Çeşitli deniz temizleme projeleri, okyanus kirliliğini azaltma amacıyla dünya genelinde yapılan uygulamalardır. Bu projeler, kirliliği temizlemenin yanı sıra, gelecekteki kirliliğin önlenmesi konusunda da önemli bir rol oynamaktadır. Akıllı teknolojiler kullanarak, deniz yüzeyinde biriken atıkların temizlenmesi, doğal yaşamı koruma açısından kritik bir adımdır.

Hükümet Politikaları

Hükümetlerin bu konuda aktif rol alması, deniz ve okyanus kirliliği ile mücadelede etkili bir stratejidir. Çeşitli yasa ve düzenlemelerin uygulanması, deniz kirliliğini azaltmaya yönelik önemli adımlardır. Sadece yasalar değil, aynı zamanda halkı bilgilendirme ve eğitme çalışmaları da bu sürecin bir parçası olmalıdır. Böylece, toplumun her kesimi kirlilikle mücadele konusunda farkındalığa sahip olabilir.

Deniz Kirliliğinin Ekosistem Üzerindeki Etkileri

Deniz ve okyanus kirliliği, dünya genelinde birçok ekosistem üzerinde olumsuz etkiler yaratmaktadır. Kirliliğin kaynağı genellikle insan faaliyetleridir ve bu durum deniz canlılarının yaşam alanlarını tehdit eder. Denizlerin kirlenmesi, biyolojik çeşitliliği azaltarak ekosistem dengesini bozabilir. Özellikle, toksik maddeler ve mikroplastikler deniz canlıları üzerinde ciddi sağlık sorunlarına yol açmaktadır.

Deniz kirliliğinin sonuçlarını daha iyi anlamak adına, kirliliğin ekosistem üzerindeki etkilerini incelemek büyük önem taşımaktadır. Kirli sular, deniz altı yaşamını tehdit eden birçok probleme zemin hazırlar. Ayrıca, denizlerin ekosistem sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri insanların da sağlığını doğrudan etkileyebilir. Bu nedenle, bu sorunla başa çıkmak için etkili stratejilerin geliştirilmesi gerekmektedir.

Deniz Kirliliğinin Ekosistem Üzerindeki 5 Ana Etkisi:

  • Deniz canlılarının yaşam alanlarının azalması
  • Denizlerdeki besin zincirinin bozulması
  • Plastik atıkların deniz hayvanlarına zarar vermesi
  • Su kalitesinin düşmesi
  • Toksik maddelerin deniz ürünlerine geçişi
  • Ekosistem hizmetlerinin azalması
  • İklim değişikliği ile etkileşim

Kirliliğin deniz gözlem yöntemleri aracılığıyla izlenmesi, etkilerin geçmeden önlenebilmesi için gereklidir. Burada, denizlerin temizlenmesi ve koruma stratejileri geliştirilmesi büyük bir önem arz etmektedir. Toplum olarak atacağımız adımlar ve bilinçli seçimler, denizlerin geleceğini şekillendirecek ve sağlıklı ekosistemlerin korunmasına katkı sağlayacaktır.

Plastik Atık Sorunu ve Okyanus Kirliliği

Okyanuslardaki plastik atık sorunu, dünya genelinde en önemli çevresel problemlerden biridir. Deniz ve okyanus kirliliği, deniz yaşamını tehdit etmekte ve insanların sağlığını da olumsuz etkilemektedir. Her yıl milyonlarca ton plastik atık, denizlere ve okyanuslara karışmakta, bu durum hem deniz ekosistemine hem de biyoçeşitliliğe ciddi zararlar vermektedir. Bu nedenle, plastik atıkları azaltmak ve okyanusları temiz tutmak için acil önlemler alınması gerekmektedir.

Plastik atıkların etkisi, okyanuslarımızın sağlığı üzerinde derin izler bırakmakta. Özellikle mikroplastiklerin deniz yaşamıyla etkileşimi, besin zincirine giriş yaparak insan sağlığını da tehdit edebilir. Aşağıda, plastik atıkların okyanus kirliliğine etkisini özetleyen önemli noktaları bulabilirsiniz:

Plastik Atıkların Okyanus Kirliliğine Etkisi

  1. Deniz canlılarının hayatını tehdit eder.
  2. Besin zincirinde birikerek insan sağlığını riske atar.
  3. Okyanusların ekosistem dengesini bozar.
  4. Kirliliğin giderilmesi için yüksek maliyetler gerektirir.
  5. Turizm endüstrisini olumsuz etkiler.
  6. Denizlerin estetik değerini azaltır.

Bu sonuçlar, plastik atıkların önlenmesinin önemini ortaya koymaktadır. Deniz ve okyanus kirliliği ile mücadele etmek, sadece ecolojik bir sorumluluk değil, aynı zamanda gelecek nesillerin sağlıklı bir dünya mirası devralmasını sağlamak için de gereklidir. İlgili tarafların iş birliği ile bu sorun üzerinde durulmalı ve çözüm yolları geliştirilmelidir.

Ayrıca, bireylerin günlük yaşamlarında atık yönetimine dikkat etmeleri, plastik kullanımını azaltmaları ve geri dönüşümlü malzemelere yönelmeleri bu küresel sorunun çözümünde kritik bir rol oynamaktadır. Her bir bireyin attığı küçük bir adım, toplamda çok büyük değişimler yaratabilir. Bu nedenle, bir topluluk olarak bu konuda daha bilinçli davranmalıyız.

Kirliliği Azaltmak İçin Bireysel Adımlar

Deniz ve okyanuslar, gezegenimizin en değerli kaynaklarından biridir. Ancak deniz ve okyanus kirliliği, bu ekosistemlerin sağlığını tehdit eden önemli bir sorundur. Bireyler olarak, bu kirliliği azaltmak için atabileceğimiz adımlar bulunmaktadır. Yalnızca büyük şirketler veya hükümetler değil, bireyler de çevreleri üzerindeki etkiyi değiştirme gücüne sahiptir.

Günlük yaşamımızda küçük değişiklikler yaparak deniz ve okyanusların temiz kalmasına katkıda bulunabiliriz. Her bireyin doğaya karşı sorumluluğu bulunmaktadır. Bu sorumluluğu yerine getirmek aşısında atacağımız bireysel adımlar, toplu olarak büyük bir etki yaratabilir. Unutulmamalıdır ki, her adım önemlidir ve küçük bir fark yaratabilir.

“Her bireyin atacağı küçük bir adım, büyük değişimlere yol açabilir. Denizlerimizi korumak için birlikte hareket edelim.”

Deniz Kirliliğini Azaltmak İçin 7 Adım

  1. Plastik kullanımını azaltın; tek kullanımlık plastik eşyaları tercih etmeyin.
  2. Geri dönüşüm yaparak atıklarınızı uygun şekilde yönlendirin.
  3. Deniz kenarındaki alanları temiz tutarak çevre düzenine katkıda bulunun.
  4. Yerel deniz temizliği etkinliklerine katılarak topluma destek verin.
  5. Kimyasal temizlik ürünleri yerine doğal alternatifler kullanın.
  6. Plastik atık projectlerine bağış yaparak destek olun.
  7. Çevre bilinci konusunda başkalarını bilgilendirerek farkındalık yaratın.

Bireysel adımların yanı sıra toplumsal bilinçlenme, deniz ve okyanus kirliliğinin azaltılmasında kritik öneme sahiptir. Bu nedenle, çevremizdeki insanları harekete geçirmek için çaba sarf etmeliyiz. Birlikte hareket ettiğimizde, denizlerin temizliği için güçlü bir ses oluşturabiliriz. Gelecek nesillere daha temiz ve sağlıklı okyanuslar bırakma hedefine ulaşma yolunda önemli adımlar atmalıyız.

Deniz ve Okyanus Kirliliği İçin Hükümet İncelemeleri

Deniz ve okyanus kirliliği, günümüzde dünya genelinde en önemli çevresel sorunlardan biri haline gelmiştir. Hükümetlerin bu konuda alacağı önlemler, denizlerin ve okyanusların korunmasında kritik bir role sahiptir. Su ekosistemleri, hem insan sağlığı hem de biyolojik çeşitlilik açısından son derece önemlidir. Bu nedenle, hükümetlerin kirliliği azaltmak için etkin bir şekilde hareket etmesi gerekmektedir.

Hükümetlerin kirliliği önlemek için geliştirdiği politikalar, genellikle çeşitli stratejiler ve yasalarla şekillenir. Bu politikaların etkili olabilmesi için kamuoyunda farkındalık oluşturulması ve toplumun her kesiminin bu sürece dahil edilmesi büyük önem taşır. Aksi takdirde, alınan önlemler istenilen sonuçları vermeyebilir. Aşağıda, deniz ve okyanus kirliliği ile mücadelede hükümetlerin uyguladığı başlıca politikalar sıralanmıştır:

    Hükümetlerin Uyguladığı 5 Politika

  • Atık yönetim sistemlerinin güçlendirilmesi
  • Deniz ve okyanus koruma alanlarının oluşturulması
  • Kirletici endüstrilere yönelik stricte düzenlemelerin getirilmesi
  • Plastik kullanımını azaltmaya yönelik yasaların kabul edilmesi
  • Kamuoyunu bilgilendirme kampanyalarının düzenlenmesi

Bu politikalar, sadece deniz ve okyanuslardaki kirliliği azaltmakla kalmayacak, aynı zamanda halk sağlığını da koruyacaktır. Hükümetlerin koordineli bir şekilde çalışması, çevresel sorunların üstesinden gelinmesinde oldukça etkilidir. Ek olarak, uluslararası işbirlikleri de bu süreçte önem kazanmakta, çünkü deniz ve okyanus kirliliği sınır tanımayan bir sorundur.

deniz ve okyanus kirliliği ile mücadelede hükümetlerin üzerindeki sorumluluk büyüktür. Etkin politikaların uygulanması, sadece çevreyi korumakla kalmayacak, aynı zamanda gelecek nesillere temiz bir su varlığı bırakmak için de gereklidir. Uzun vadede sürdürülebilir bir deniz yönetimi, hem doğal kaynakların korunmasını sağlar hem de insanlık için daha sağlıklı bir yaşam alanı sunar.

Kirlilik Azaltma Teknolojileri ve Yenilikçi Çözümler

Deniz ve okyanus kirliliği, dünya genelinde önemli bir çevresel sorundur. Bu alandaki çözümler, yenilikçi teknolojiler ve yöntemlerle geliştirilmektedir. Bu bağlamda, toplumun farklı kesimlerinin bu kirliliği azaltmak için harekete geçmesi gerekmektedir.

Deniz ve okyanus kirliliğinin önlenmesinde teknolojinin rolü büyüktür. Gelişmiş temizleme cihazları, biyolojik yöntemler ve sürdürülebilir uygulamalar, okyanuslarımızı temiz tutmak için kritik öneme sahiptir. Bu nedenle, deniz ve okyanus kirliliğine karşı alınacak tedbirlerin belirlenmesi gerekmektedir.

Yeni Teknolojilerle Nasıl Mücadele Edilir

  • Yüzer temizlik cihazları kullanmak
  • Atık yönetim sistemlerini geliştirmek
  • Plastik kullanımını azaltmak ve geri dönüşümü artırmak
  • Biyolojik temizleme yöntemlerini uygulamak
  • Deniz koruma bölgeleri oluşturmak
  • Toplum bilincini artıracak eğitim programları düzenlemek
  • Uluslararası iş birliği sağlamak

Bu çabaların başarıya ulaşması için, sadece devletlerin değil, aynı zamanda bireylerin de sorumluluk alması şarttır. Bu bağlamda, belli başlı teknolojik gelişmelerin tanınması ve yaygınlaştırılması gerekmektedir.

Yüzer Temizleme Cihazları

Yüzer temizleme cihazları, deniz ve okyanus alanlarında meydana gelen kirliliği etkili bir şekilde temizlemek için tasarlanmıştır. Bu cihazlar, yüzeydeki yağ ve diğer kirleticileri toplamak için geliştirilmiş mekanizmalara sahiptir. Böylece, suyun kalitesini artırırken deniz yaşamını koruma hedefine de katkıda bulunmaktadır.

Biyolojik Temizleme Yöntemleri

Biyolojik temizleme yöntemleri, organik atıkları doğal mikroorganizmalardan yararlanarak parçalamayı amaçlayan süreçlerdir. Bu yöntem, su kirliliğinin azaltılmasında sürdürülebilir bir alternatif sunmaktadır. Doğal biyolojik süreçler sayesinde, çevre dostu bir temizlik sağlanırken ekosistemin dengesine de zarar verilmemektedir.

Okyanus Kirliliği ile İlgili Önemli Yasal Düzenlemeler

Deniz ve okyanus kirliliğini azaltmak için küresel ölçekte birçok yasal düzenleme yapılmıştır. Bu düzenlemeler, hem çevrenin korunmasına yönelik hem de insanlar üzerindeki olumsuz etkilerin asgariye indirilmesine yönelik adımları kapsamaktadır. Bu bağlamda, özellikle deniz ve okyanus kaynaklarının korunması için hukuksal çerçevelerin belirlenmesi oldukça önemlidir.

Okyanus kirliliği ile başa çıkabilmek için uluslararası ve yerel düzeyde çok sayıda yasa ve yönetmelik geliştirilmiştir. Bu yasal düzenlemeler, deniz çevresinin korunması için gerekli önlemleri almak amacıyla tasarlanmıştır. Bu bağlamda, bazı önemli düzenlemeler aşağıda sıralanmıştır:

  1. Uluslararası Denizcilik Örgütü (IMCO) Sözleşmeleri: Denizde kirleticilerin kontrol altına alınmasını sağlar.
  2. Montreal Protokolü: Belirli kimyasalların denizlere salınımını engeller.
  3. Rio Deklarasyonu: Çevrenin korunmasına yönelik gelişmeleri teşvik eder.
  4. Okyanusların Korunmasına Yönelik Uluslararası Anlaşmalar: Ülkeler arası işbirliğini güçlendirir.
  5. Yerel Yasadaklar: Ülkelerin kendi kıyı bölgeleri için özel yasalar geliştirmesi teşvik edilir.
  6. Deniz Kirliliğiyle Mücadele Yönetmeliği: Deniz kirliliği durumunda izlenecek prosedürleri belirler.

Bu düzenlemeler, deniz ve okyanus kirliliği sorunlarının giderilmesi için gereken yasal altyapıyı oluşturur. Ayrıca, bu yasal çerçeveler, kirliliğin önlenmesine yönelik kullanılacak stratejilerin geliştirilmesine de temel teşkil etmektedir. Bu bağlamda, her bir ülkenin yerel gereksinimlerini karşılamak üzere farklı düzenlemeleri benimsemesi önemlidir.

Okyanusların korunması, yalnızca hukuksal bir sorumluluk değil, aynı zamanda nesiller arası bir görevdir. Bu yüzden, toplum üzerinde bilinçlendirme çalışmaları yapılması ve yasal düzenlemelerin etkin bir şekilde uygulanması gerekmektedir. Deniz ve okyanus kirliliği ile mücadelede bireysel ve toplumsal katkılar, yasaların yanı sıra, kişisel sorumlulukla da desteklenmelidir.

Deniz Kirliliği ile Mücadele İçin Harekete Geçin

Deniz ve okyanus kirliliği, ekosistem üzerinde derin izler bırakmakta ve deniz yaşamını tehdit etmektedir. Bu sorunla başa çıkmak için bireylerden topluma kadar herkesin sorumluluk alması gerekmektedir. Kirliliğin neden olduğu zararlı etkileri azaltmak ve denizlerimizi korumak adına atılacak adımlar büyük önem taşımaktadır.

İlk adım, deniz ve okyanus kirliliğinin kaynağını anlamaktır. Plastik atıklar, kimyasal sızıntılar ve diğer kirletici maddeler, denizlerimizin kirlenmesine neden olan başlıca sebeplerdendir. Bu noktada, her bireyin günlük yaşantısında bu kirliliğin önlenmesine yönelik farkındalığı artırması gerekmektedir.

    Aksiyon Almanız İçin 5 Öneri

  • Plastik kullanımını azaltmak için alternatif malzemeler tercih edin.
  • Atıklarınızı geri dönüşüm kutularına doğru bir şekilde yerleştirin.
  • Deniz kenarındaki temizlik etkinliklerine katılın veya düzenleyin.
  • Kimyasal temizlik ürünleri yerine doğal ürünler kullanmayı tercih edin.
  • Sık sık denizleri ve okyanusları koruma konusundaki çalışmalar hakkında bilgi edinin.

Toplumda deniz ve okyanus kirliliğine karşı bilinç oluşturarak, daha temiz bir çevre için hep birlikte mücadele edebiliriz. Özellikle genç nesillerin eğitilmesi ve bu konu hakkında bilinçlendirilmesi, sürdürülebilir bir gelecek için kritik bir öneme sahiptir. Sadece bireysel çabalar değil, aynı zamanda hükümetlerin ve kuruluşların da güçlü adımlar atması gerekmektedir.

Denizlerin temizlenmesi ve korunması için uluslararası işbirliği şart. Hükümetlerin, sivil toplum kuruluşlarının ve bireylerin, deniz kirliliğini azaltmak için ortak bir yaklaşım sergilemesi bu mücadelede hayati bir rol oynamaktadır. Unutulmamalıdır ki, temiz denizler sadece çevre için değil, aynı zamanda insan sağlığı ve sürdürülebilir ekonomi için de son derece önemlidir.

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir